SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-CENAİZ

<< 684 >>

DEVAM: 96. Nebi'in Kabri İle Ebu Bekir Ve Ömer'in Kabirleri

 

حدثنا قتيبة: حدثنا جرير بن عبد الحميد: حدثنا حصين بن عبد الرحمن، عن عمرو بن ميمون الأودي قال:

 رأيت عمر بن الخطاب رضي الله عنه قال: يا عبد الله بن عمر، اذهب إلى أم المؤمنين، عائشة رضي الله عنها، فقل: يقرأ عمر بن الخطاب عليك السلام، ثم سلها أن أدفن مع صاحبي، قالت: كنت أريده لنفسي، فلأوثرنه اليوم على نفسب، فلما أقبل، قال له: ما لديك؟ قال: أذنت لك يا أمير المؤمنين، قال: ما كان شيء أهم إلي من ذلك المضجع، فإذا قبضت فاحملوني ثم سلموا، ثم قل: يستأذن عمر بن الخطاب، فإن أذنت لي فادفنوني، وإلا فردوني إلى مقابر المسلمين.

إني لا أعلم أحدا أحق بهاذ الأمر من هؤلاء النفر، الذين توفي رسول الله صلى الله عليه وسلم وهو عنهم راض، فمن استخلفوا بعدي فهو الخليفة، فاسمعوا له وأطيعوا، فسمى: عثمان، وعليا، وطلحة، والزبير، وعبد الرحمن بن عوف، وسعد بن أبي وقاص.

وولج عليه شاب من الأنصار، فقال: أبشر يا أمير المؤمنين ببشرى الله، كان لك من القدم في الإسلام ما قد علمت، ثم استخلفت فعدلت، ثم الشهادة بعد هذا كله. فقال: ليتني يا ابن أخي وذلك كفافا، لا علي ولا لي، أوصي الخليفة من بعدي بالمهاجرين الأولين خيرا، أن يعرف لهم حقهم، وأن يحفظ لهم حرمتهم، وأوصيه بالأنصار خير، الذين تبوؤوا الدار والإيمان، أن يقبل من محسنهم، ويعفى عن مسيئهم، وأوصيه بذمة الله وذمة رسوله صلى الله عليه وسلم، أن يوفي لهم بعهدهم، وأن يقاتل من وراءهم، وأن لا يكلفوا فوق طاقتهم.

 

[-1392-] Amr İbn Meymun el-Evdî şöyle demiştir: Ömer İbnü'l-Hattab r.a. oğluna şöyle dedi: "Ey Ömer'in oğlu Abdullah! Mu'minlerin anası Aişe'ye git ve şöyle de: 'Ömer İbnü'l-Hattab sana selam söylüyor. 'Sonra ondan iki arkadaşım (Hz.Nebi ve Hz. Ebu Bekir) ile birlikte gömülmek istediğimi söyle.

 

Hz. Aişe şöyle dedi: "Ben Hz. Nebi ve Ebu Bekir'in kabirlerinin yanını kendim için istiyordum. Ben bugün onu (Ömer'i) kendime tercih edeceğim."

 

Abdullah, babası Ömer'in yanına dönünce Ömer: "Ne oldu?" diye sordu. Abdullah: "Sana izin verdi ey mu'minlerin emiri!" dedi.

 

Ömer şöyle dedi; "Benim için oraya gömülmekten daha önemli bir şey yoktu. Ben ölünce cenazemi taşıyıp Aişe'nin yanına götürün. Sonra ona: Ömer İbn Hattab buraya gömülmek için izin istiyor deyin. Şayet izin verirse beni oraya gömün. İzin vermezse Müslümanların kabirlerine gömün. Ben bu iş (halifelik) için, Resulullah'ın kendilerinden razı olarak vefat ettiği kişilerden daha layık kimseler bilmiyorum. Şayet onlar birini halife seçerlerse halife odur. Onun emirlerini dinleyip ona itaat edin. (Ömer Halife seçilmek üzere şura'ya katılacak kişiler arasında: Osman, Ali, Talha, Zübeyr, Abdurrahman İbn Avf ve Sa'd İbn Ebî Vakkas'ın adını zikretti.

 

Ensardan bir genç Hz. Ömer'in huzuruna girerek: "Allah'ın müjdesi ile sevin ey Mu'minlerin emiri! Senin Müslümanlıkta kendince de malum olan bir öncelik ve hayrın vardır. Sen daha sonra halife tayin edildin ve adaletle hükmettin. Bunların tümünden sonra da sana şehitlik nasip oldu." Dedi.

 

Ömer şöyle dedi: "Ey yeğenim, keşke bu söylediklerin benim için eşit çıksa, ne aleyhime ne lehime olsa (keşke bu söylediğin faziletler ile hilafetteki uygulamalarım birbirini eşitlese, sorumluluğum olmasa).

 

Benden sonra halife olacak kişiye; ilk muhacirlere İyi davranmasını, onların hakkını bilmesini, onların saygınlığını korumasını, daha önceden Medine'yi yurt edinen ve iman etmiş olan ensara da iyi davranmasını, onların İyilerini kabul etmesini, kötülerini affetmesini, Allah'ın ve Resulü'nün zimmeti ile onların ahdine vefa göstermesini, onların ardında savaşılmasın!, onlara güçlerinin yetmeyeceği bir şeyin yüklenilmemesini tavsiye ederim.

 

Tekrar: 3052, 3162, 3700, 4888, 7207

 

 

AÇIKLAMA:     Bu hadis, kabirlerin üstündeki toprağın deve hörgücü şeklinde yükseltil­mesinin müstehap olduğuna delil getirilmiştir. Bu, Ebu Hanife, Malik, Ahmed İbn Hanbel, Müzeni ve Şafiîler'den pek çoğunun görüşüdür.

 

Ebu Bekr el-Acurrî, Şuayb İbn Ishak aracılığıyla Hişam İbn Urve'den şunu nakletmîştir: Babam bana şunu anlattı: Cemaat namaz kılarken kabre doğru namaz kılıyorlardı. Ömer İbn Abdülaziz cemaatin kabre doğru namaz kılmamalarını istedi ve kabrin yükseltilmesini emretti. Ancak bir müddet sonra kabrin duvarı yıkılınca kabirden diz kapağına kadar bir bacak göründü. Ömer İbn Abdülaziz bundan korktu. Urve kendisine gelerek: 'Bu Ömer İbn Hattab'ın bacağı ve dizidir' dedi. Bunun üzerine Ömer İbn Abdülaziz rahatladı.

 

Hz. Aişe'nin Hz. Ömer'e söylediği "Burayı kendim için istiyordum" sözünün aksine "Böylece ebedî olarak tezkiye edilmemiş olurum" sözü tevazu ve nefsi kırmak amacıyla söylenmiştir. Öyle anlaşılıyor ki Hz. aişe'nin bu konuda içtihadı değişmiştir, yahut bunu Ömer'e söylediği sırada Cemel vakasında yaşadığı olayları yaşamamıştı, bu olaydan sonra burada defnedilmekten utanmıştı. Ona karşı Cemel savaşında savaşanlardan biri olan Ammar İbn Yasir "O dünyada da ahirette de Peygamberiniz'in eşidir" demiştir. Bu konu Fitneler/(sınamalar) bölümünde ayrıntılı olarak gelecektir.[7100 nolu hadis.]

 

Hz. Ömer'in oğluna söylediği sözün yer aldığı hadis uzun bir hadisin bir bölümüdür. Bu hadisin tamamı "Osman'ın fazileti" konusunda gelecektir. Orada fazladan şu ifadeler yer almaktadır: Ömer, oğlu Abdullah'a şöyle dedi: Aişe'ye "Ömer sana selam söylüyor" de, "Müminlerin emiri" deme.

 

İbnü't-Tîn şöyle demiştir: Hz. aişe'nin "Orayı kendim için istiyordum" sözü, geride yalnızca bir kabirlik yer kaldığını göstermektedir. Bu, Hz. aişe'nin ölürken söylediği "Benî onların yanına gömmeyin" sözü ile çelişmektedir. Zira bu, evde defin için bir yerin varoidoğunu gösteriyor. Bu iki bilgiyi şu şekilde uzlaştırmak mümkündür: Hz. Aişe r.a. önceleri odasındaki yerin bir kişinin defni için ancak yeterli olacağını zannediyordu. Hz. Ömer'in gömülmesinden sonra orada bir başka kimsenin de defni İçin daha yer bulunduğunu gördü.

 

İbn Battal bu konuda şöyle der: Hz. Ömer, Hz. Aişe'den r.a. izin istedi, çünkü orası Hz. Aişe'nin odası idi, onun orada hakkı vardı. Aişe, kendisini ! tercih edebilecekken Ömer'i kendisine tercih etti.

 

 

Hadisten Çıkan Sonuçlar

 

1- Salihlere inecek rahmetin ve onları ziyaret eden hayır ehli kimselerin duasının kendisine isabet etmesi isteğiyle kişinin salih kimselerin yanında gömülme konusunda arzulu olması caizdir.

 

2- Hz. Ömer'in "De ki: Ömer izin İstiyor, şayet izin verirse..." sözü söz veren kişinin sözünden dönebileceğini, buna uymasının gerekli olmadığını göstermektedir.

 

3- Mühim bir ihtiyacı için elçi gönderen kişinin, elçi kendisine gelmeden önce ona durumu sorması caizdir. Bu sabırsızlık sayılmaz, aksine hayır konusunda hırslı olmaktır.